Büyük bir aldatmaca içinde yaşıyoruz ve semboller ve anlamları ters yüz edilmiş durumda.
Öylesine büyük bir kurmaca ki bu zihnimiz bir şeylerin yanlış gittiğini, çoğu şeyin yanlış öğretildiğini anladığı zaman, içine girip takip ettiği yol dahi hatalı.
Bize gösterilen, burnumuzun ucuna kadar sokulan sembollerin çoğunu tersten anladık.
Fakat aksi takdirde, bu kadar ters yüz edilmeseydi bu dünya, biz insanlar çoktan çıkmıştık çocukluktan ve olgunlaşmıştık bile.
İnsanların neden lunaparktaki çocuklar gibi cahil ve de umarsız kalmasını istediler ki?
Ve lunaparktaki atlı karıncadan inmeye çalışan bir çocuk nasıl oldu da hemen yanındaki kaydırağa bindi ve aslında hala lunaparkın içindeyken kendini nasıl da dışında sandı?
Dediğim gibi aldatmaca büyük ve bunun içinden insan zihni nasıl sağ salim çıkıp da doğru yola girer işte orası zor çok zor bir iş.
Birkaç sembolle açmaya çalışacağım konuyu.
Şekilde gördüğünüz sembol hemen aklınıza canavar Hitler'i getirecek ve size kötülüğün simgesi olarak görünecektir.
Fakat aslında o proto Türklere ait OZ tamgasıdır.
Ve o kadar güzel bir şeyi ifade ediyor ki insanın tüyleri diken diken oluyor.
"Gökten bir kor olarak döne döne indik ve tekrar göğe çıkacağız."
Böylesi güzel bir şeyi ifade eden tamga tüm insanlığın gözünde iğrenç insan katliamlarını hatırlatan bir sembole dönüşmüş.
Gene aslında yukardaki Türkleşmeyi ve tüm cihana yayılmayı ifade eden üç hilal tamgası artık çöp poşetlerinin ve çöp kovalarının üzerinde tehlikeli tıbbi atık sembolüne dönüşmüş.
Bunlar tesadüf de olabilir diyeceksiniz fakat saklamak istediklerine böylesi çamur atmalarından daha doğal bir şey olmayacaktır.
Asıl önemli konumuz ise proto Türklerdeki güneş kültünün semavi dinler üzerindeki yansımaları olacaktır.
Her ne kadar elimizde proto türklere ait yazılı materyal olmamış olsa da -ki bu çok bilinçlice yapılan bir kitap katliamının neticesidir- bengi taşa kazılmış ve binlerce yıldır bu şekilde korunmuş birçok tamga ve yazı var ulaşabildiğimiz.
Benim en çok sevdiğim ve her baktığımda başka bir anlam bulduğum kaya resmi Kazakistan Almaata Tamgalı Say'da bulunmuştur.
Konstantin'le başlayan Anadolu'nun kadim ilimlerinin yağmalanması Haçlı seferleriyle doruk noktasına ulaşmış ve topraklarımızdan yağmalanarak çalınan tüm bilgiler bugünün Avrupa'sını kurmuştur. 1800lerde kurulan ezoterik cemiyetler bilgilerini kadim Anadolu'dan almışlar ve onları bize anlamlarını dönüştürerek geri vermişlerdir.
Yukarıdaki kaya resmi ile alakalı Kazım Mirşan tarafından verilen detaylı bilgileri tekrardan buraya yazmayacağım. Anlatılanlar vasıtasıyla anladığımı aktarmaya çalışacağım.
Yukarıdaki büyük iki figürden üç halkalı olan Güneş iken iki halkalı olan Ay'dır. Kün eki olarak geçiyor. Eki bildiğiniz üzere tamamlayıcı anlamında Türkçemizde ve aynı zamanda iki sayısını da verir. Ay Güneş'in tamamlayıcısıdır ve anca ikisi bir arada olduğunda yaratım gerçekleşecektir. Ay ve Güneş'e dualite de dememizin bir sakıncası olmayacaktır sanırım.
Güneş'in hayvanları inek ve yolbarsken Ay'ınkiler keçi ve ittir. Gerçekten de astrolojiye biraz meyilliyseniz bunun aynen bu şekilde süregeldiğini göreceksiniz. Yaratıcılığın sembolü ise doğum vaziyetindeki keçidir. Arkasında dört çizgi vardır. Dikkat ederseniz dört rakamının kökeninde doğurmak vardır.
Çok önemli bir nokta vardır ki o da Güneş ve Ay'ın kişileşmiş olarak yeryüzüne inmiş olmasıdır. Bu bize üç kere büyük Hermes'in "yukarısı nasılsa aşağısı öyledir" sözünü hatırlatıyor. Güneş ve Ay'ı yukarıya doğru uzanmış saçlarından tanıyoruz ve görüldüğü üzere hakanı ve hatunu kutsamaktadırlar.
Diğer taraftan yukarıya doğru uzanmış yılana benzer saçları olan figür antik yunan Medusa'yı da aklımıza getirmektedir ki Medusa bakışlarıyla insanı taşa çevirebilen kötücül bir kadındır. Aslında bu da ön Türk sembollerinin özündeki ilahi anlamın çıkarılmasıyla elde edilen antik Yunan'ın mitolojik karakterlerinden biridir.
Yan yana dizilmiş ve el ele tutuşmuş 7 tane figür ise bize yılanı vermektedir ki yılan kuyruğu vasıtasıyla hakana değmektedir. Güneş'in yeryüzüne gönderdiği ışıklarının yeryüzündeki enerjisini bize yılan figürü göstermektedir.
Aşağıdaki ön Türklere ait kaya resmi de bize bunu anlatmaktadır; güneş ışınları yılana dönüşmüşlerdlr.
0 yorum: